5 Temmuz 2011 Salı

KK ‘Boşbakan’ oldu

Sorumlu bir vatandaş bilinci ile Demokratik hakkımızı kullanmak üzere sandığın yolunu tuttuk. Birçoklarımız seçim sonucunun üç aşağı beş yukarı ne olacağını biliyorduk.
İlk defa seçimin galibinin belli olduğu bir seçime eskisinden daha bir ciddiyetle gidip oyumuzu gönlümüzdeki partiye verdik. Eskisinden daha ciddi dedim, nasılsa kazanan belli, bir ben sandığa gitmesem n’olur demedim, bir oy, bir oydur “köftede benim de tuzum bulunsun” istedim.
***
Bu sandıkta biz “vesayet”i oyladık,
Bu sandıkta Demokratik Sivil bir Anayasayı oyladık,
Bu sandıkta geleceğimizi belirledik, dedik ki biz “kavga” istemiyoruz, biz “kan” istemiyoruz.
CHP halkın duygusuna tercüman olamadı, “bidon kafalı” olarak gördü, bazen koyun dediler bazen “göbeğini kaşıyan”…
Halkın duygularına tercüman olamadığı gibi kendileri dışındaki insanlara “bedevi”, “kıro”,cahil demekle yetinmeyerek “dinci” ve ya “tarikatçı” yaftasını asmaktan çekinmediler.
***
Bir kısım medyanın gazı ile ve ya “osuruktan üfürükle” KK ancak bu kadar havalanabilirdi. Bu bile KK için başarıdır. KK tahta bavulunu toplamaya başlasa iyi olur, “Etro” gömlek giyerek fakirlik edebiyatı yapmasının inandırıcılığı buraya kadar. CHP’nin başında Baykal olsaydı bundan daha aşağı oy alamazdı, değişen bir şey yok…
Seçim sonuçlarının yaklaşık yarısı açıldı, buna göre AK Parti %51+-, CHP%22+- ve MHP%11+- gibi bir değerde kalacak gibi görünmektedir. Bağımsızların da yaklaşık 25 MV ile Meclise gireceği belli oldu.
Kaset MHP’ne ne oy getirdi, ne de oy götürdü, Türkiye genelinde kemikleşmiş yaklaşık % 13-15 gibi MHP tabanı var, bu da demek oluyor ki MHP tabanından AK Partiye büyük ölçüde oy gitmiştir. Siz bakmayın CHP’e giderler dediklerine, eski bir MHP’li olarak ben şahsen gerçek Ülkücülüğü AK Parti’nin temsil ettiği kanaatindeyim. Eminim birçokları da benim gibi düşünüyordur.
***
Bu seçim sürecinin sonunda önümüzde birinci ve en önemlisi Sivil bir Anayasa var. Biz dedik ki buyurun biz seninleyiz değiştirin vesayeti, statükoyu kaldırın, temel hakların ve özgürlüklerin önünü açın.
Önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak, yeniden ve bir daha “Sivil bir Cumhurbaşkanını” bu Meclis seçecektir kuşkusuz.
Yargıda yarım bırakılan “Reform”lar tamamlanacak, bu süreçte geçmişimizle yüzleşip yeni ve temiz bir sayfa açacağız, Demokratik Siyasi hayatımıza.
Avrupa birliği kafalarda yer eden AB olmaktan çıktı, biz halk olarak gördük ki AB olmadan da ilerleyebiliyoruz. Avrupa Birliği standartlarında bir refah AB olmadan da mümkündür. Belki kendimize yeni bir misyon belirleyeceğiz, Büyük Türkiye hayal değil artık. Asya’da da, Afrika’da da Türkün eski gücü yeniden hissedilecek.
Türk olmak, Türkiyeli olmak bir ayrıcalık olacak, Türk olmak bir ırkın adı olmayacak, Türk olmak bu coğrafyada yaşayan toplulukların ortak adı ve unvanı olacak.
Başka bir yazım da söylediğim gibi Bağdat bizim vilayetimiz, Suriye yine Eyaletimiz olacak. Afrika’da ve Ortadoğu da savaşların son bulması ve barışın tesisi Türk eliyle olacaktır kuşkusuz.
***
Bir teşekkürde Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanına, birlik ve beraberlik mesajı verdiler. Büyük ölçüde sandığa gidildi, sandığa sahip çıkan halk, provokasyonlara meydan vermedi, yani kısaca “korkulan olmadı” bu önemli bir noktaydı.
Bir teşekkürde bölgede görev yapan gerek Asker gerekse Polis güvenlik güçlerine, onların şahsında da mevcut hükümete elbette ki.
***
Birkaç gün epey bir analiz okuyup dinleyeceğiz. Ben bu satırlarda kendi kişisel görüşlerimi aktardım.
Sanırım şunu söylersek yanlış olmaz KK “Boşbakan” oldu, DB de yardımcısı…
Bu seçimin Ülkemize barış ve huzur getirmesi dileklerimle hayırlı uğurlu olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder