Seçim sonrası siyaset kulislerinde hareketlenmeler başladı. Meclis çalışanları şu günlerde mazbatasını alıp gelen yeni ve eski vekillerin kayıt işlemi için yoğun mesai harcıyor.
Diğer yandan mevcut hükümet devam ediyor. Henüz meclis yemin töreni ve akabinde Sayın Cumhurbaşkanının yemin ederek görevi devralması sonrası oluşacak kabinenin kimlerden oluşacağı merak konusu.Hatırlayacaksanız bu dönem mevcut sistemin aksine bakanlıklarda da azaltma yoluna gidilmiş ve bakanlık sayısı şimdilik 16 ile sınırlandırılmıştı. Tamda bu noktada yeni dönem kimler bakan olacak sorusu akla geliyor. Örneğin mevcut bakanlardan cumhurbaşkanımızı n damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak, yeni dönemde kabinede yer alıp almayacağı konuşuluyor. İçişleri Bakanı Soylu’nun da yerini koruyup korumayacağı merak konusu. Aynı şekilde AB Bakanı ve Ekonominin yeni patronun da kim olacağı şimdilik muamma…
Bana kalırsa Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman yaptığı gibi tüm siyaset bilimci ve sosyologları yine “ters köşe” yapacak.
Başta damadı olmak üzere yukarıda adını saydığımız mevcut kabinedeki tüm isimlerin yeni dönemde yerlerini “başka isimlere” bırakacağını düşünüyorum. Siyaset ve Akademi çevrelerinin yakından tanıdığı kimi isimlerin ve belki bazıları ülke dışında çalışan isimleri ve belki bazılarının adlarını bile duymadığımız bir kadroya şahitlik edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız, siyasetin hamurunu karmasını iyi biliyor. Belki şaşıracaksınız ancak bazı yerlerde bu düşüncemi paylaştığım için buraya da almamda bir mahsur görmediğim bir düşüncemi dile getirmek istiyorum. Yeni dönemde dışarıdan atanacak bakanlar arasında kimi eski solcu veya liberal isimleri görmemiz mümkün. Aynı zamanda bazı isimlerin şu veya bu partide (Ak Parti haricinde) geçmişte görev alanlardan seçileceğini de düşünüyorum.
Hem Ekonomi Bakanlığı, Hem İçişleri ve AB Bakanlığı dahil olmak üzere tüm kadronun dışarıdan seçileceğini düşünüyorum. Seçmenler ve kamuoyu nezdinde “yeri doldurulamaz” olarak düşünülen Bakanların yeni dönemde bu bakanlıklarda olmayacağını düşünüyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız, toplumsal barış ve uzlaşının tesis edilmesi adına böyle bir yola gideceğini düşünüyorum. Çünkü meclis aritmetiği de bunu gösteriyor. Bu meclisin şimdiye kadar ki (16 yıllık süre) en demokratik meclis olduğunu düşünenlerdenim. Bazı önemli yasaların çıkabilmesi için mecliste bulunan Ak Parti ve MHP dışındaki partilerin desteğinin alınılması kaçınılmaz. O halde mecliste bulunun Ak Parti ve MHP dışındaki partilere yakın “şaibesiz” bazı isimlerin Bakan veya Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılarak bu sürecin “sancısız ve sağlıklı” bir şekilde yürütülmesinin önü açılacak.
Geçen gün yapılan Ak Parti MYK ve MKYK toplantısından Ağustosta bir kongre yapılması kararı çıktı. Yapılacak kongre sonucu teşkilatların durumu masaya yatırılacak. Ak Partiye oy kaybettirdiği düşünülen isimler ve illerin kadrolarında köklü değişikliğe gidilecek. Bu değişiklikten ilimiz de nasibini alacaktır.
Malatya Milletvekilimiz ve aynı zamanda Genel Başkan Yardımcısı görevini sürdüren Öznur Çalık’ın MKYK dışında kalacağını ve Genel Başkan Yardımcılığından alınacağını düşünüyorum. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci’nin de tüm diğer bakanlar gibi kadro dışı olacağını düşünüyorum. Şuan İl Başkanlığı görevini sürdüren İhsan Koca’nın da yerine “başka bir isimin” getirileceğini düşünmekteyim.
Yapılacak kongre sonrası Kasım veya Aralık ayında Yerel Seçim kararı verileceğini düşünüyorum. Meclisteki diğer partilerin de desteğiyle seçimin öne çekilme yasası çıkaktır diye düşünüyorum ve hatta siyasi partilerin şimdiden seçim startını verdiklerini ve bu takvimi dikkate alarak çalışmalarına şimdiden başladıklarını biliyorum.
Seçimlerden sonra nihayet basının karşısına çıkan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Malatya’da yaşanan oy düşüşleri hakkında tek kelime etmedi. Çalık, sanki Malatya’dan “zaferle çıkmışlar” ve Ak Partinin oylarını artırmışlar gibi gayet kendisinden emin havada düzenlediği basın toplantısında “seçim yenilgisi” ve oy düşüşü noktasında tek kelime etmediği gibi oldukça neşeli bir havada idi. Sayın vekil sadece seçim sonucunun bir “devrim” olduğunu söylemekle yetindi.
Düzenlenen toplantıda İl Başkanı “çocuğu sınava gireceği” gerekçesiyle katılım göstermezken Büyükşehir Belediye Başkanının toplantıya katılması dikkatlerden kaçmadı. Çünkü Sayın Polat’ın oğlu da sınavlara katılmıştı.
Bir diğer dikkat çekici nokta ise Büyükşehir Eski Belediye Başkanımız ve yeni Milletvekilimiz Ahmet Çakır ve eski İl Başkanımız ve yeni Milletvekilimiz Hakan Kahtalı’nın olmayışı idi. Bakan Tüfenkci’nin de olmadığını ayrıca belirtip takdiri sizlere bırakalım.
Büyükşehir Belediyemiz hakkında da birkaç kelam edip yazımı sonlandırmam gerekirse bu konuda şimdilik şu kadarını söyleyeyim. Yılsonuna doğru yapılacak yerel seçimlerde Malatya’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayının Hacı Uğur Polat olacağı tartışmasız açıktır. Polat, seçim öncesi “değiştiremediği” Başkan yardımcıları, Daire Başkanları ve Müdürleri bu günlerde yeniden değerlendirmeye tabi tutup köklü bir değişikliğe gidecek.
Öte yandan Battalgazi Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan’ın yeniden “aday gösterilmeyeceği” bilgisini de kısaca not edeyim. Bu konudaki düşüncelerimi önümüzdeki günlerde uzun uzun anlatabilirim.
Not: Bu hafta asıl konum Arapgir Belediyesi ve hizmetlerinin yanında Sayın Haluk Cömertoğlu olacaktı. Arapgir Beyaz Ay Derneği çalışmaları ve MAFSAD Foto Kamp hakkında da düşüncelerimi yazacaktım. Önümüzdeki hafta inşallah…