2 Mart 2018 Cuma

Halk Otobüsü Şoförlerine Davranış Kuralları Eğitimi Verilmeli

 Büyükşehir Belediyemiz şehir içi trafiği rahatlatmak ve vatandaşlara daha konforlu ve kolay bir ulaşım hizmeti vermek için “Özel Halk Otobüsü” uygulamasını hizmete soktu.

Şehrimizin ihtiyaçları doğrultusunda alınan bu karar vatandaşların memnuniyeti ile karşılaşması düşünülürken ne yazık ki “minibüsçü kafasından” çıkamayan eğitimsiz ve iletişim sıkıntısı yaşayan “agresif” deneyimsiz, “maganda tavırlı” aynı zamanda “saygı yoksunu” Halk Otobüsü Şoförleri yüzünden her geçen gün şikayet konusu olmaya devam ediyor.
Sanırım birçoklarınız neden böyle bir girizgah yaptığımı ve çokta “şık” olmayan cümleler kurduğumu merak ediyorsunuz.
Ulaşımla ilgili “Engelli” dostlarımızın şikayetleri zaman zaman medyaya da yansıyor ve hepinizin malumu. Lakin bu sefer konu Engelliler değil. Şehit yakını ve Gazilerimizin kullandığı ücretsiz Ulaşım Kartı.
Bu karta sahip olan vatandaşlarımız adlarına düzenlenmiş kartı otobüs şoförüne gösterir ve başka bir işleme gerek kalmaksızın otobüsle seyahat ederler. Kahraman gazilerimiz için ne yapsak ödeyemeyiz ancak bu uygulama ile belediyemiz hiç değilse bir nebze olsun onlara katkı kabilinden ve “zorunlu bir borcun” ifası noktasında hayata geçirdiği bu kart sahiplerinin tüm insanlardan olduğu gibi şoförler tarafından da saygı görmesinin gerektiğini düşünüyoruz.
Ne var ki bugün şahit olduğum bir olay karşısında hem şaşkınım hem de müthiş derecede üzgünüm.
Şaşkınım, çünkü; bu ülkenin milli birliği ve bütünlüğü için ve bizlerin sıcak yataklarımızda rahat uyuyabilelim diye gözlerini kırpmadan şehadete yürümüş kahramanımızın ya annesi veya babasının “acılarını hafifletme” adına sosyal devlet ilkeleri gereği kendilerine tevdi edilen kartı kullanan amcamız az sonra anlatacağım olayı hak etmiyordu.
Üzgünüm, çünkü; bu ülke için canını hiçe saymış ve bu uğurda ödemesi gereken bedelin en ağırını ödeyerek bir kolunu veya bacağını vermiş veya başka organları hasar görerek genç yaşında ömür boyu “Engelli” olarak aramızda yaşayan binlerce Gazimizden bir tanesinin babası sandığım amcaya yapılan muamele ve hak etmediği hakarete muhatap olması. Üstelik bunu yapanın ilimiz Ulaşım Hizmetleri bünyesinde faaliyet gösteren “Özel Halk Otobüsü Şoförü” olması.
Ekmeğini yediği halkına karşı böylesine bir saygısız tutumu hiç ama hiç kimse hak etmiyor. Hele ki Şehit yakını ve Gazilerimiz asla!
Gelelim bu yazıyı yazma nedenim olan mevzuya;
Öncelikle yaşanan hadise sonrası sanırım saygısız bir olayla karşı karşıya kalan Şehit yakını ve Gazi amcamız şikayetini MOTAŞ ilgili birimine iletecektir. Şikayete konu aracın (2207 numaralı) güvenlik kamerası dikkatlice incelenip gereğinin yapılacağı ümidindeyiz.
Buradan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır’a ve MOTAŞ Genel Müdürü Enver Sait Tamgacı beyefendiye seslenmek istiyorum.
Lütfen MOTAŞ Şoförlerini işe almadan önce ve işe aldıktan sonra eğitimlerden geçirin. Sorunlu, agresif tutumları olan, halkla doğru iletişim kuramayan ve başka nedenlerden dolayı sıkıntılı personelin araç kullanımının önüne geçin.
Hizmet içi yapmış olduğunuz eğitimler “yasak savma” kabilinden olmasın. Eğitimler tüm personelleri kapsasın ve katılım imza karşılığı zorunlu tutulsun.
İletişim sorunu olanlar veya psikolojik sorunları olanlar tespit edilip terapi almaları sağlanmalı veya tedavi edilmeli.
Şüphesiz ki mesleğini severek yapan ve takdiri hak eden personeller de mevcut ve bu personellere de “teşvik” bağlamında ve diğer meslektaşlarına örnek olması hasebiyle “ödül” verilmelidir...
Yoğun yolcu sirkülasyonu olan merkezi duraklarda mutlaka ama mutlaka bir “Denetçi” bulunmalı. Otobüslerin cebe yanaşması ve bazı diğer olumsuzlukların önüne geçebilmeli.
Bu denetçiler hem Hareket Memuru görevi yapıp hem de halkın şikayet ve taleplerini yerinde çözmede etkili olabilir.
Unutulmamalıdır ki etkin bir denetim mekanizması olmadan şikayetlerin arkasını kesemez ve halkın kaliteli bir ulaşım hizmeti almasını sağlayamazsınız...
×××
Bugün bizzat şahit olduğum “menfur” hadise şöyle gerçekleşti;
Soykan Park merkez otobüs durağında Büyükşehir Belediyesi durağına gitmek üzere Bostanbaşı tabelası olan Halk Otobüsüne yaklaşıp ön kapıda yanındakilerle sohbet etmekte olan şoföre seslenip orta kapının açılmasını ve cebe yanaşmasını rica ettim.
Lütfedip kapıyı açan şoförümüz yerinden kalkmadığı ve amortisörleri yere yaklaştırmadığından orada bulunan yolcuların engelli mekanizmasını açmasını ve engelli aracımın arkasından tutarak yardım etmesini rica ettim.
Yardımcı olan genç kardeşime teşekkür edip araçta engelliler için ayrılan bölmeye aracımla yerleştim. ( bu sırada bir taraftan yolcular binmeye devam ederken şoför ön sağ koltukta oturan ahbabıyla sohbetine devam ediyordu)
Az sonrada altmışlı yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim Şehit yakını veya Gazi olan amcamız otobüse bindi ve elindeki kimliği gösterip içeri ilerliyordu ki şoför kimliği tekrar göstermesini kaba bir üslupla söyledi. Bu arada yolcu ağabey bir yandan kimliğini tekrar gösterirken diğer yandan da “ tanınmayacak bir kimlik değil. Gazi kimliği...” ifadesini kullanınca şoför çıkışır bir ses tonuyla “ ben ne anlarım Gazi kimliğinden. Göster diyorsak göstereceksin” diye söylenince sağ ön koltukta oturan adam kalkıp araya girdi “ göstereceksin lan! sana göster diyorsa göstereceksin...” gibi laflar eşliğinde şoförle bir olup Gazi amcanın üzerine yürüdüler...
Yolcular araya girip kimlik gösteren amcayı bu tarafa alıp yer verdiler.
Ön sıralarda ise şoför ve ahbabı hala hem susmadan hakaretlerini sürdürüyor ve hem de yerinden kalkarak “ aşağı in sana kim olduğumu göstereyim” diyerek tehditler savuruyordu.
Gazi amca ise sakince “ şikayet edersem ekmeğinizden olursunuz. Göster dedin tekrar gösterdim hala ne diye hakaret ediyorsun...” diye bir ifade kullanması üzerine yeniden yolcunun üzerine yürüyen Şoför ve ahbabı söylenip durmaya devam ederek aracı hareket ettirdiler.
Yaşadığım bu tatsız hadise üzerine Büyükşehir Belediyesi durağında inerken aracın numarasını (2207) not alıp Sanat Sokağına geldim.
Yaşadığım bu elim hadiseyi hemen telefonumdan yazarak üzerime düşeni yaptım.
Sanırım ilgililer de üzerlerine düşeni layıkıyla yaparak olayın failine hak ettiğini verirler...
×××
Sevgili dostlar
Zor bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz savaş halinde. Kahraman Ordumuz Afrin’de Zeytin Dalı Operasyonu ile destan yazıyor ve hemen her gün ciğerlerimizi yakan şehit haberleri gelmeye devam ediyor.
Bizler merhum şehitlerimin geride bıraktığı emanetlerine sahip çıkacağız ve her zamankinden çok bir ihtimam göstereceğiz.
Kahraman gazilerimize gerekli saygıyı gösterip onları toplumun saygın bir bireyi olarak el üstünde tutacağız.
Şehit yakını ve Gazilerimizi incitenlere müsaade etmeyeceğiz.
Bu vesile ile şehadete erişen kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyor geride bıraktığı emanetlerine ve kahraman Gazilerimize sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum...