2 Ağustos 2019 Cuma

Büstünüzü de dikin tam olsun!

 Geçtiğimiz aylarda yapılan yerel seçimler sonrası Malatya Birleşik Devletleri Başkentini yönetecek olan Gocaşehir Belediyemiz Ser Başkanlığına halkın büyük bir teveccühü ile ve aynı zamanda rekor bir oyla Battalgazi'nin ve Seyyid Selahaddin-i Eyyubi'nin torunu ve adaşı 4. Selahattin Gürkan, seçilerek şaşalı bir törenle tahta oturmuştu .

Gürkan, selefi Ser Başkanların yapmış oldukları hizmetlerin gölgesinde kalmamak için ivedi bir şekilde “ekip kurma" telaşına düşerek bilumum hısım akraba ve yeğenlerine alan açabilmek için azami gayret gösterdi. Medyaya yansıyanlara bakınca da görüyoruz ki bu konuda epey bir mesafe almış ve başarılı(!) olmuştur ...
Örneğin ortaokul ve lise mezunlarından oluşan profesyonel(!) bir kadro ile kentin sorunlarını masaya yatırıp gece gündüz yirmi dört saat mesai mefhumu gözetmeden asli(!) İşleri bir kenara bırakıp daha ivedi ve elzem bir sorun olan asgari ücretli taşeron işçilerin maaşlarını düzenlemekle işe başlamıştır.
Taşeron işçilerin yol ve yemek parasını kaldırıp mesai ücretlerini ödemeyerek belediyeyi büyük bir külfetten kurtarmıştır(!) Halkın büyük bir memnuniyetle karşıladığı bu tür uygulamaların devamı da gecikmedi. Temsil 657 Sayılı Devlet Memurları yasasını yeniden yorumlayarak “Yaz Dönemi Kıyafet Uygulaması” yönetmeliğini rafa kaldırarak bizzat kendisi bir genelge yayınlayıp “Kılık Kıyafet Disiplinine Uyulması” için tüm çalışanlar haberdar edildi.
Burada diyebilirsiniz ki “Türkiye Bir Hukuk Devletidir” bakanlığın genelgesi yürürlükte iken yasanın üzerinde bir tasarrufu idare yapamaz.
Böyle düşünmekte haklı olabilirsiniz lakin Türkiye Hukuk Devleti ise burası da “Malatya Birleşik Devletleri 4. Selahattin” krallığıdır. Mühür kimde ise kral, pardon ser başkan odur...

Ser Başkanın liyakat ve ehliyetli profesyonel kadrosu harıl harıl işçi maaşlarını düşürecek formüllerle uğraşadursun yıllardır belediyemizin çeşitli birimlerini yönetmiş üst düzey bürokrat kesimi de boş durmuyor kıskançlığından(!) Birer ikişer istifa ederek koltuklarını haleflerine devrediyordu...
Gürkan ve profesyonel ekibinin ilk icraatları elbette bunlarla sınırlı değildi. Yeri geldikçe hepsini sırayla anlatacağız lakin sizlere bir örneklik olması babında bir örneği daha burada hatırlatmak isterim.
Biliyorsunuz Battalgazi Belediyemiz Askerlik Şubesini belediyemiz adına devir almış ve burasını yeniden restore ederek şehrimize bir “Kent Müzesi” kazandırmıştı. Bu işin mimari olan 3. Selahattin Gürkan Gocaşehir Ser Başkanlığına seçilince müzeyi de beraberinde getirip Kent Müzesini Büyükşehir Kent Müzesi olarak dönüştürmüştü.
Olabilir, kendi eseridir dilediği gibi tasarruf edebilir diyebilirsiniz. Haklısınız, bizimde bu konuda diyecek bir sözümüz yok ne var ki gördüğümüz eksikliği yazmazsak olmaz.
Kent Müzesini göreniniz vardır umarım. Ben görenlerin yalancısıyım. Kent Müzesinde “endemik" bir köşe var, “Selahattin Gürkan Köşesi”... Sayın Ser Başkanın çalışma masası, gömleği, kravatı ve kol düğmeleri olan köşeyi diyorum...
Çok nezih bir köşe olmuş lakin çok eksikliği var.
Öncelikle “Tarihi bir şahsiyet” olam Ser Başkanın masada oturur ve mümkünse telefonla cumhurbaşkanımızla görüşür halde bir balmumu heykeli olmalıydı. Bu büyük bir eksiklik olmuş. Müzeyi gezenlerin “Başkanla Hatıra Selfi" çekebilme olanağının bulunmaması yeri doldurulamaz büyük bir eksikli
Bu uyarımızdan sonra Sayın Ser Başkan hazretleri Kent Müzemize “4. Selahattin Gürkan Balmumu Heykeli" ve Büyükşehir Belediyemiz önüne de ivedi bir şekilde bronz bir büstünü dikerek hem tarihi bir şahsiyet olduğunu tesciller ve hem de “Kendi Büstünü Sağlığında Diken" tek başkan olarak ayrıca tarihe geçerek biz sevenlerine büyük bir gurur yaşatır...
Gurur demişken bugünlerde gerçekten gururumuzu okşayan gelişmeleri de görüyor ve Malatyalı olmakla binlerce kez övünüyoruz.
Biliyorsunuz yerel seçimlerde büyük bir başarıya imza atmış ve Türkiye ikinciliğini ilimize kazandıran sayın başkana Cumhurbaşkanımız tarafından “Rabia” plaketi bizzat takdim edilmişti.
Büyük bir oy alarak iki (aslında üç) ilçe kaybetmiş bir il örneğini tarihte görmek mümkün değildir. Dolayısıyla da böyle bir başarı hiç şüphesiz alkışlanmalı ve elbette takdir edilmelidir.
Bu başarı aynı zamanda tek bir kişinin değildir elbette. Başta Ak Parti il ilçe yönetimi, gençlik ve kadın kolları olmak üzere tek vücut çalışan milletvekillerimizin de başarısıdır.
Özellikle sayın Çalık bu işin yegane ve yek mimarıdır. Tüm yakın akraba ve aile fertlerini kritik görevlere atayarak başarısının semeresini fazlasıyla almıştır ve almaya devam etmelidir. Sırada uzak akraba ve yandaşları vardır ki bunlarda zinhar ihmale gelmez.
Bal tutan parmağını yalamalıdır ve şüphesiz devletin malı denizdir ve yemeyen de...
Ne diyorduk; başarı ödüllendirilmesini irdeliyorduk öyle mi?
Sayısal ve nicelikli bir başarının mimarı olan bir kente sabık bir başbakan gelmeli ve Ser Başkanın öve öve bitiremediği Çınar Parkta gençlerle buluşup kadeh tokuşturmalı pardon karşılıklı çay içilmeli ki başarı taçlansın.
Öyle de oldu... Eski Başbakanlardan ve son Başbakanımız Binali Yıldırım ilimize teşrif ederek “kankaları” ile hasret giderdi. Yanında tüm bölgelerimizin “seçilmiş” vekilleri ve kalabalık bir protokol ekibi olmak üzere ilimizin ve kentin övünç kaynağı vekillerimiz ve başkanlarla çaylarını yudumlayarak “çifte kavrulmuş maaşlarını” nasıl artıracaklarını ve seçimlerde yapılan harcamaların vatandaşla zam olarak nasıl yansıtacaklarıyla ilgili plan ve projelerinden bahsettiler...
Eski ve Son Başbakanımız ve milletvekili ordusuyla yapılan ziyaretler yetmemiş olmalı ki son dört yılda yedi kez ilimizi şereflendiren Sayın Cumhurbaşkanımızın da bayramdan sonra şehrimize teşrif edeceği müjdesi ile göğsümüz kabardı...
Bugünlük bu kadar gururlanma yeterli. Bugün aslında sizlere son yedi sekiz yılda yapılamayan hizmetlerin yeni seçilen Ser Başkan ve ekibi sayesinde nasıl birer birer ele alınıp çözüme kavuşturulduğundan bahsedecektim nasip değilmiş. Onları da inşallah bir sonraki yazımda sizlere aktarayım da siz garipler biraz sevinin.
Bakarsınız Sayın Cumhurbaşkanı Ser Başkanımızın bronz büstünü kendi eliyle açar. Kim bilir...