17 Ocak 2019 Perşembe

Ne Kuluncakmış Arkadaş!

 Bugüne kadar çok seçim gördüm ama hiçbiri bir avuç Kuluncak'ta olanlar kadar ilkesiz “ahlaksız”, “pespaye” değildi.

Aday olmak isteyenler günler evvelinden gönlünden geçen partiyi deklare eder ve başvurular başladığında gider aday adaylığını başvurusunu yapıp sonucu beklemeye başlardı.
Süreç sonrası kendisi dışında birisi aday gösterildiğinde yeni adayı tebrik eder ve başarı dilerdi. Ayrıca açıklanan adayla birlikte partisi için oy istemeye halef-selef kol kola dağ bayır dolaşırdı.
Kimse de çıkıp kendisine “başka bir partiden veya bağımsız aday olacak mısınız?” diye soramazdı. Keza sorsalar bile alacakları cevap üç aşağı beş yukarı hep aynı olurdu: “ Bu bir demokrasi yarışı, partimiz böyle uygun görmüş. Bize düşen aday olan arkadaşımıza başarı dilemek ve partinin bir neferi gibi adayımızla omuz omuza seçmenlerimizden destek istemektir...” benzeri bir ifade ile karşılığını alırdı.
Kuluncak siyasetinde be yazıkki böyle omurgalı ve ilkeli bir siyasetçi göremiyoruz. Hemen her aday kendi ismi dışında bir aday açıklanınca hemen ya başka parti arayışına girişiyor veyahutta bağımsız aday olduğunu duyuruyor.
Bunu yaparken de aday gösterilen kendi partisinin adayına olmadık iftira, itham ve bel altı ne kadar “çirkef” ve “çirkin” ayak oyunları varsa yapmaktan geri durmuyorlar. Sanıyorlar ki kendileri “bulunmaz Hint kumaşı” ve böyle yapınca halkın gönlünü fethedecekler.
Oysa halkın gözünde hem kendisini küçültüyorlar ve hem de parti disiplini ve siyasi ahlaki ayaklar altına alıyorlar...
Bu yazdıklarım Kuluncak’ta tüm siyasi partilerde gerçekleşiyor. Sadece bir isim özelinden konuşmuyorum. Sözüm genel ve ortaya. Bunların kim olduklarını sizler yakinen biliyorsunuz...
Kuluncak’ta kim Ak Partili, kim MHP veyahutta kim CHP’’li ayırt etmek imkansız.
Bir bakıyorsun en hızlı CHP’’li bir anda Saadet veya DSP’de. Bakıyorsun kendisi Ak Parti ileri geleni olarak biliniyor ve büyük bir aymazlıkla CHP için uluorta çalışıp oy istiyor.
Birine bakıyorsun ki Kemal Sunal filmimdeki “Zübük" gibi değiştirmediği parti kalmamış. Hangi parti iktidara yakında hemen onun safına geçiyor. Partiden beklediği “beklentiler” gerçekleşmeyince parti aleyhine kara propaganda ve takip partiye kapağı atıyor...
Hayır anlamıyorum yani bu tür “fırıldaklar” bu özgüveni ve asıl önemlisi yeni kapaklandığı parti tarafından nasıl itibar görüp kabul ediliyor.
Az sonra size anlatacaklarım vasat bir siyasi ortamda veya başka şehirlerde yaşanması imkansız bir olay. Örneğini ancak yukarıdaki anlattığım türden filmlerde görebileceğimiz seviyenin yerlerde olduğu pespaye bir olayın yansımasıdır.
Olayın kahramanları içimizde yaşayan ve bir çoklarınızın yakinen tanıdığı isimler. Kısaca halk arasında bunlara “vurguncu tayfası” deniliyor...
***
Bir sonraki yazımız yakında...