5 Ağustos 2012 Pazar

Gitmediğiniz yer sizin değilse, İlisuluk Kimin?

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Kuluncak ilçemize bağlı köyleri (İlisuluk hariç) gezdi. Köylülerin sorunlarını dinledi.

Ağbaba, Kuluncak ilçemizin hemen her köyünü yani 11 köyü ziyaret etti. Sultanlı,Alvar, Bıcır, Çayköy, Kızılhisar, Çörmü, Konaktepe ve diğerleri. Sadece gitmediği gidemediği köy ne yazık ki İlisuluk köyü idi.

Sayın Rahmetli eski Erzincan Valimize (R.Yazıcıoğlu) ithaf edilen bir söz vardı. Gitmediğin-gidemediğin yer senin değildir. Buradan bakınca da ilisuluk Köyümüze hiç kimse gitmiyor demek ki İlisuluk kimsenin değil, sahipsizliğini böylece tescilleyebilir diyebiliriz.

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Malatya Milletvekilimiz Sayın Öznur Çalık Kuluncak ilçemizdeydi. Çalık ve beraberindekiler Lütfedip İlisuluk Köyüne hiç değilse şöyle bir uğradılar.

Köylüye istekleri sorulunca bireysel talepleri bir bir sıraladılar. Hiç kimse kalkıp köyün sorunlarını anlatmadı, anlatamadı. Çünkü biliyorlar ki İlisuluk köyü “üvey evlat” muamelesi görüyor. Hal böyle iken “Sayın vekilim, köyümüze yeni okul yapılıyor, eski binamız da halen kullanılıyor ve binalarımız hem yeni ve hem de yeterlidir. Yeni yapılan okulumuzu Liseye dönüştürmek için bizlere destek verin” diyemediler.

Kızılyüce Dağları eteklerinde, Uzunca ve Gafur Gölü platoları geniş bir alan. Bu alana yapılacak Göletler köylüye “can suyu” olabilecektir. İlisuluk Köyünün arazisinin büyük bölümü bu sayede sulanabilir. Komşu köyümüz Çayköy ve Güzel kale mezramız yeşillenir.

Tüm bu taleplerimizi vekillerimize anlatamadık. Hoş anlatsak ta dinleyecekleri yok ya. Dedik ya sahipsiziz, sahipsizlik kaderimiz.

Sesimize ses veren olmayınca “yüzümüzü yıkıp” talepte bulunmanın da anlamı yok. Köylülerden bazıları elektrik borcunu bazıları kooperatif borcunu takside bağlatmak için vekillerimize ricada bulunabildiler.

İş steyenler seslerini hiç çıkaramadılar. Bakınız Malatya Belediyesi esenlik imar İnşaat şirketi Müdürü Sayın Hulusi Boyraz komşu köyümüz Ayvalı’dan. Gidin bakın Esenlik çalışanlarına, Ya Adıyamanlı, ya Elazığlı. Çelikhanlı, Baskilli birincisi sınıf vatandaş muamelesi görüp istihdam edilirken Allah’ın İlisuluklu bir garibanına iş verilmez.

Sayın Vekilim, (Sözümüz tüm vekillere)
İlisuluk Köyü Malatya il sınırında yani Sivas’ın köylerine komşu. Bizi ne Sivas kendileri görüyor ne Malatya. İki ara bir derede kalınmış bir köy olarak unutulmakta “kaderimiz”…

Kuluncak ilçemizin en büyük köyü olan İlisuluk Köyü, kurulduğu tarihten beri yalnızlığını, sahipsizliğini ve kimsesizliğini kendine biçilmiş bir kadermiş gibi sürdürüyor. Ne siyasetçilerimiz ne mahalli idarelerimiz ne yazık ki görmüyor, yok sayıyor.
Köyümüzün suyu içilemez durumda, Halk Sağlığı laboratuarı tek bir sefer bile olsa örnek numune alıp sonucunu açıklamaz. Malatya Valiliği İlisuluk diye bir köyün varlığını bile bilmez. Malatya Belediyesi bir tane İlisuluklu çalıştırmaz...

Malatya'da mukim olarak en az 50 hane mevcut. Seçimden seçime oy verir (tek görevi budur zaten) buna mukabil Baskilli, Çelikhanlı belediyemizin en gözde kuruluşlarında istihdam edilir bir İlisulukluya park işi ve ya çöpçülük bile verilmez.

Ne yani İlisuluk Köyü tümden “geri zekâlı mı” , hiç mektep medrese görmüşü yok mu? Çalışacak adamımız işe ihtiyacı olan hiçbir kimsemiz gencimiz yok mu?

İş için talepte bulunan olursa “hatır” için iş verilir, nerede verilir “taş ocağında”, iki gün çalışan tası tarağı toplayıp kaçar çünkü iş ağırdır. Bir daha iş talebiyle Belediyeye gidemez, giderse “kardeşim sizinkiler çalışmıyor, işe aldıklarımız birkaç ay çalışınca çıkıyor” diyerek kendi üzerlerinden sorumluğu atarlar.

Malatya’da herkesin bildiğini ben buradan tekrar edeyim; Esenlik taş ocağı “hatır” yeri, diyorlar. Hatırlı insanları “hoş” tutmak için lütfen iş verdikleri bir yer. Buna mukabil “torpilli” olanlar park ve bahçelerde, esenlik marketlerde ve belediyenin çeşitli yerlerinde çalıştırılır. Kısaca ortalıkta açıkça söylenen şu: Baskilliye, Çelikhanlıya iş var, Kuluncak ve köylerine taş ocağı. Ne diyelim yakışır!
*
Neyse geçelim ve kaldığımız yerden devam edelim.

Kuluncak ilçemizin en büyük merkez köyü dedik buna mukabil Kızılhisar'a , Bıcır'a göletler yapılır. Üstelik bu iki köyümüzde Tohma ırmağı kenarındadır. Kızılyüce dağı eteklerine bir kaç gölet yapılması mevcut arazilerimize bir can bağışlayacaktır. Canı geçtik elimizdeki arazilerimiz 2B orman arazisi durumuna düştü.

Köyde hayvancılık yapılamıyor, tarım bitti. Kaysı üreticisinin durumu göz önünde… Köylü tarım kredi kooperatifine gırtlağına kadar borçlu...

Ne yapsın köylü, kime gitsin, nereye başını çalsın?

Ekin yok, bağ yok, bahçe yok. Devletten borç alıp hayatını kendi eliyle söndürüyor. Köyde hemen her evin Kooperatif borcu var, icra bu değilse yarın gelecek. Elinde avucunda olanı yok pahasına satıp borç kapayacak ta ki yeniden borçla-nana kadar. Ömrü borç almak ve borç ödemekle geçecek. Denize düşenin yılana sarılması gibi bu kısır döngü sürüp gidecek. Bu bizim kaderimiz mi?

Yazımıza Sayın Veli Ağbaba’nın Kuluncak ziyareti sebep oldu. Sayın vekilimiz köyümüze lütfedip uğramadılar. Dedik ya yok sayılmak “devlet geleneği” oldu. Vekilimizde yok saymada haklı.

Sayın vekilim,

Önümüzdeki dönem Büyükşehir olacağız nasipse, biz gözden uzak gönülden uzak olmaya devam edeceğiz ve belki de kaderimize razı olacağız. Yalınız şunu unutmayalım, bu yerin üstü olduğu kadar altı da var. Bu durumun ağır vebali var. Sosyal devlet demek adalet demektir. Biz buradan bakınca ortada adalet madalet göremiyoruz sizler görüyorsanız ve adilce davrandığınızı düşünüyorsanız sorun yoktur.
Dicle’nin kenarında kaybolan kuzuyu soran ilahi adalet size İlisuluk ve İlisulukluyu sormayacak mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder