10 Ekim 2019 Perşembe

Malatya Lay Lay Lom Günleri Devam Ediyor...

 Kahraman Türk Ordusunun neferleri olan göz bebeğimiz Mehmetçik Fırat’ın Doğusunda destan yazarken, kahraman evlatlarımız canlarını ortaya koyup vatan uğruna, dinî mübin uğruna şehadete koşarken, kentimizi emanet ettiğimiz zevatlar çalgılı çengili eğlencelerine İstanbul’da devam ediyorlar.


Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan olmak üzere Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ve tüm diğer ilçe belediye başkanlarımız ve çok sayıda belediye çalışanları ile birlikte yanlarında bir grup gazeteciyle İstanbul’da MALATYA TANITIM GÜNLERİ adlı tanıtım ve eğlence programındalar...

Geçtiğimiz günlerde de yine aynı ekip tekmili birden Bursa'da arzı endam etmiş ve yine beş yıldızlı bir tatili kamu kesesi sponsorluğunda gerçekleştirmişlerdi.
Sadece bununla kalsa iyi, daha bunun Ankara’sı var, İzmir'i var...
Oldu olacak seksen bir vilayetin tamamına birkaç günlük böyle birer program yapın tüm Türkiye Malatya’yı tanısın. Mesala seksen vilayete üçer gün ağırlansanız bu senede iki yüz kırk gün eder. E, yoldu, ulaşımdı derken koy üstüne ikişer gün daha dört yüz gün yapar. Kalan günleri de bir sonraki yıldan telafi edersiniz olur biter.

Hem böylesi daha ekonomik olmaz mı. Böylece hafta sonu tatillerini mesaiye dahil etmiş olursunuz ki belediyemiz çalışmaları yedi yirmi dört aksamadan ve hız kesmeden devam ediyor dersiniz...

Ayrıca kamu bütçesine de bariz bir tasarruf yansımış olur(!)
Nasıl mı tasarruf yansır izah edeyim:

Sizler hali hazırda bulunduğunuz koltuklarda oturduğunuz vakitler zaten kamu hizmeti yapmıyorsunuz. Sadece protokol ağırlayıp günü kurtarıyorsunuz. Bunu yaparken de devlete bir dünya hesap çıkarıyorsunuz. (Bkz. Yıllık protokol giderleri)

Ayrıca da belediyemiz çalışanları sizlerin önünde esas duruşu bozmadan beklemekten helak oluyorlar. Bırakınız da hiç değilse asli vazifelerini gönül rahatlığıyla yapsınlar ki vatandaşların hizmetleri aksamasın...
Kusura bakmayın da kamunun kesesinden “eşek yüküyle” para harcayıp uçak biletiydi, oteliydi yedirip içirip tatil yaptırdığınız gazetecilerden hangisi veya hangileri “Malatya Tanıtım Günleri" özelinden kaç haber veya köşe yazısı yazdı merak ediyorum. (Bu mevzuya aşağıda ayrica değineceğim)

Kaç ulusal haber kanalına çıktınız?
Kaç TV sizi canlı yayına aldı?
Hangi Radyo yayınında...
Hangi ulusal gazetelerin hangi sayfalarında yer buldunuz?
Çıkın söyleyin bilelim.
Yok söyleyemezsiniz. Çünkü hepimiz de biliyoruz ki ne İstanbul’da ne de başka bir şehirde yapmış olduğunuz sözüm ona tanıtım kimsenin umurunda bile değil, olması mümkün de değil...
Bakıyorsunuz hemen her akşam filanca belediye başkanımız ER TV'nin Canlı Yayın konuğu olmuşmuş da gündeme ilişkin değerlendirme veya röportaj vermiş miş...

E, o zaman adama demezler mi “mübarek ER TV stüdyoları zaten Malatya'da, kısa günde kırk sefer dönderaktar zaten sizleri gösteriyor. Ellerinde zaten başka malzeme de yok...

Onca masraf edip ER TV'ye çıkmak için mi İstanbul’a gittiniz?”
Yani bilmiyorum ki başka ne söyleyeyim. Başka nasıl izah edeyim. Tek kelimeyle pes yani, pes!

Mesela bu tanıtım günleri denilen organizasyonlarda başka neler yapılıyor derseniz onu da kısaca söyle özetleyeyim;
Örneğin, Malatya'da hasbelkader görev yapmış kimi vali kaymakam ve bazı bürokratlar stantları ziyaret edip bolca şirinlik gösterisini müteakip çekilecek fotoğraflar ve hediye paketleri ile uğurlanıyorlar. Dahası İstanbul’da mukim bazı hemşerilerimiz ve hemşeri dernekleri bu vesile ile bir araya gelip hasret gideriyorlar(!) Ne güzel bir hizmet değil mi?

Sorarsanız da Malatya’yı tanıtıyorlar. Malatya’yı tanıtmak için Malatyalıları İstanbul’da Ağırlıyorlar. Şaka gibi...
Allah aşkına bu nasıl bir "tezgah!" İnanin böylesi "Sülün Osman'ın" aklına bile gelmemiştir.

Güya belediyelerimiz borçlu. Hükümet tasarruf tedbirleri alıyor...
Bre muhteremler;

Sin kendi belediyenizde çalışan işçinin yemeğini keseceksiniz,

Mesaisini ödemeyeceksiniz,

Yol parasını vermiyeceksiniz ve gözümüzün içine baka baka "tasarruf uyguluyorum" diyeceksiniz... Sonrada kalkıp il il gezerek kaymaklı tatil yapacaksınız öyle mi?

Tasarruf yapıyorum diyerek Malatya Fuarı için bar pavyon sanatçılarına avuç dolusu para verip sahne aldıracaksınız, yetmiyecek her iki günde bir belediye imkânlarını sonuna kadar kullandırıp vekil hanımefendinin yeğenine özel fuar açtırıp kamu desteğini emrine vereceksiniz. O da yetmiyecek bilmem nere beldesi eski başkanına özel “Yöresel Ürünler Fuarı” adı altında kaynak aktaracaksınız ve bunun adı da GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ olacak öyle mi? Hadi canım sende...

Bunu vatandaş bilmiyor olabilir. Peki, yanınızdan ayırmadığınız kaşığı cebinde gezen sözüm ona gazeteciler bilmiyorlar mı?

Milletin menfaatine hangisi bunları sorgulamışlar ve vatandaşı bilgilendirmişler sormak istiyorum.
Bu tanıtım günlerine hemen her yıl istisnasız katılan medya mensupları Malatya tanıtımı için kaç yazı yazmışlar ve ulusal ve yerel medyadan servis etmişler söyleyiniz lütfen...
Bırakın Malatya’yı tanıtmayı ve yazmayı Allah aşkına kaç tanesi kısa künye yapmayı biliyor.
Kendisini ifade edemeyen bu zevat mı Malatya’yı tanıtacak?
HABABAM FESTİVALİ YAKLAŞIYOR
Gelelim Malatya Film Festivali denen heyulaya.
Başlatıldığı ilk günden beri takip etmeye çalıştığım ve defalarca da yazı konusu ettiğim festivalin bu yıl da yine sözüm ona lansmanı İstanbul’da yapıldı.

Büyükşehir belediye başkanımızın twetter hesabından servis ettiği fotoğrafa bakinca sinemacı olarak tek bir kişiyi göremedim. Amma ve lakin her yıl yapılan festivalin olmazsa olmaz baş konukları olan “Hababam Sınıfı Figuranları” yine sahnede yerlerini almışlardı.
Nedense bunlarsız olmuyor, olamıyor...
Daha önce de yazmıştım buradan da tekrar edeyim. Siz en iyisi bu festivalin adını değiştirin. Hababam festivali denilmez belki ama figüran festivali diyebilirsiniz mesela...

Bakın kıymetli okurlar,

Malatya Film Festivali Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından maddi olarak desteklenen ve sinema otoriteleri tarafından adından övgüyle söz edilen “marka festivaller" arasında adı her geçen gün önem kazanarak çıtayı yükseklere hedefliyordu.
Ne yazık ki bu yıl yapılacak yapılmayacak kararsızlığı içinde nihayet yapılması yönünde karar alınarak, sinema sektöründe karşılığı olmayan bir amatör sinemaseverin inisiyatifine teslim edilerek Malatya’ya büyük bir kötülük yapılmıştır.
Teknik kısımlarına ve ayrıntılarına burada değinmeyeceğim.
Hayatında bir tane festivale katılmamış ve ömründe “sünnet düğünü organizasyonu” bile yapmamış, hevesli genç bir adama koskoca ulusal (bu yıl uluslarası kısmı iptal edildi) bir festivali teslim ediyorsunuz. (Bu konuyu ayrı bir yazıda etraflıca tartışabiliriz)
Bari bu yıl yapmasaydınız. Hiç değilse elinizde geçerli bir “mazeret” varken...
Tüm bu olup bitenlere sadece ben mi hayret ediyorum bilemiyorum. Lakin bildiğim bir şey var ki bu toplum vurdum duymaz olmuş. Hemen herkes kör, sağır ve dilsizleri oynuyor.

Hepsi bir yana. Bu ilin iyi kötü basını, STK’sı var. Bu ilin milletvekilleri var. Neden hiçbiri çıkıp ta demiyor "yahu ayıptır günahtır, evlatlarımız cephede çarpışırken bizler burada nasıl eğleniriz..."

Sahi neden sormuyorsunuz sayın Veli Ağbaba,
Neden susuyorsun sayın Mehmet C. Fendoğlu,
Ya siz sayın Öznur Çalık,

Sayın Ahmet Çakır ,
Sayın Bülent Tüfenkci,
Sayın Hakan Kahtalı...

Lütfen yani! Çıkın biriniz konuşun...

Deyin ki yanlış yapıyoruz.
Vatandaşa ayıp, seçmenlerimize günah!
Ya Ak Parti il başkanımız İhsan Koca nerede?

Ak Parti teşkilatı görmüyor mu? Ya sayın Cumhurbaşkanımız...
Sahi, kimse mi bilmiyor, duymadı?..

O halde ben görevimi yapıp duyurmuş olayım. Arz ederim efendim. Saygılarımla...