28 Ekim 2018 Pazar

Büyüdükçe İlkelleşen Bir Kent Malatya

 Malatya ne yazık ki sağlıklı bir büyüme gerçekleştiremiyor.

Bir kentin büyüklüğü o kentin nüfus yoğunluğu ile ölçülmez. Bilâkis sağlıklı bir yaşam koşulu, sosyal donatı alanları, kent mimarisi, zengin yaşam standartları ve eğitim sağlık gibi temel ihtiyaçlara olan taleplerine ulaşa-bilmesiyle doğru orantılıdır.
RESMİ TÖRENLER İÇİN ALAN YOK
Her resmi bayramlarda çelenk sunumu için kapatılan Kanal Boyu civarındaki ana arterler ve her Cumhuriyet ve Zafer Bayramlarında kapatılan Inönü Caddesi şehrin trafiğini alt-üst etmekle kalmıyor hayatı da gittikçe daha çekilmez kılıyor. Yıllardır bu durum böyle devam ediyor ve kenti yönetenlerin hiç umurlarında bile olmuyor maalesef.
6 yılda 6 vali değiştiren kente gelen valiler de bu durumu her nasılsa kanıksıyor ve hemem hiçbirinin bu durumlardan rahatsız olduklarına şahit olmadık.
Kamuoyu desen hiç yok. Medya kendi asli hususları dışında her şeyle meşgulken vatandaşın taleplerini dillendirip kamuoyu oluşturacak yerde kimi idare amirleri ve başkanların borazanlığını yapmakla meşgul.

BU KENTE YAZIK EDİYORSUNUZ

Yıllardır daha doğrusu merhum Özal zamanından beri ihmal edilen bu kent iyi bir idareci elinde olsa batı şehirlerimize yarışır.
Bugün Cumhuriyet Bayramını kutladık.
Cumhuriyetin kazanımları olan devasa fabrikaları satıp yedik ve parasını da çarçur ettik.
Binlerce çalışanıyla şehrin istihdam sorununu tek başına yüklenen TEKEL ve Sümerbank Menşucat fabrikasının yerine çok yıldızlı otel ve yabancı sermayeli AVM yaptırarak şehrimize ve Cumhuriyet değerlerine ihanet ettik. Bu fabrikaların şehrimize sağladığı katma değer ve diğer yan gelirlerini ve elbette köylünün üretiminin getirdiği katkıyı birlikte düşünecek olursak bugünlere nerelerden ve nasıl geldiğimiz daha iyi anlaşılacaktır...

KENTİ YÖNETENLERİN VİZYONU BETON BİNALARLA SINIRLI

Bu kenti yıllarca yöneten idareci ve siyasilerin gündemi günü kurtarmakla ve koltuklarını korumakla sınırlı…
Ak Parti ve onun lideri Erdoğan'ın vizyonu ve misyonundan uzak bu idare ekibi hem kentimize ve hem de Erdoğan'a ihanet içerisindeler.
Ak Partinin tüzüğünü bir kez bile okumamış bu ekip ellerine geçirdikleri kamu gücüyle adaletsiz işlerinin yanı sıra liyakatsiz isimlere sağladığı kadrolaşma ile hançerlerini daha derinlere sokarak kentin geleceği ile oynamakta.

CEZAEVİ MÜJDESİ BİTTİ SIRA ADALET SARAYINDA

Hatırlayınız bir etkili ve yetkili vekilimiz Akçadağ 'a Cezaevi Müjdesi(!) Vermiş ve bu hizmetiyle birkaç yıl övünmüştü.
Nedense övünebilecek başkaca da bir icraatına şahit olmamıştık. Nihayet geçtiğimiz gün yeni vekillerimizden de çok şükür müjdeler(!) Almaya başladık.
Önce eski bakanımızın baro ziyareti sonrasında basına servis edilen haberde "Malatya'ya Adalet Sarayı Kazandıracağız" müjdesi geldi. Hemen arkasından birkaç saat sonra meclise yeni giren vekilimiz ve eski başkanımızın baro ziyareti ve sonrasında yapılan "Malatya-ya Yeni Adliye binası şart " açıklaması başında yer aldı.
Işte bu nedenlerle diyorum ki şehrimizi yöneten siyasetçiler ve yerel yöneticilerinin vizyonu betondan ibaret. Binadan ibaret. Ranttan ibaret...
Değerli okurlar sizde kalkmışsınız bu kadrodan Malatya'ya hizmet bekliyorsunuz...
Ne diyebilirim. Sadece şu kadarını diyeyim gerisini siz anlayın;
DAHA ÇOOK BEKLERSİNİZ!..
 

27 Ekim 2018 Cumartesi

Sosyal Belediyecilik Filan Geçiniz, Hizmet(!) Dediğiniz Böyle Olmalı!

 Sevgili okurlar;

Aşağıda sizlerle paylaştığım fotoğraflara iyi bakınız. Burası ismi lazım bir “engelli" vatandaşımızın evinin önündeki sokak.. Bina girişinde engelli rampası da resimlerde görülmekte...
Bu sokak çarşı merkeze yakınlığı dolayısıyla bina sahipleri dışında hemen herkesin umumi park yeri olarak yoğunluklu olarak kullanılmakta. Bilhassa kış aylarında bina sahibi engelli vatandaş aracını koyabilecek park yeri bulmakta sıkıntı çekiyor. Zaman zaman büyük kamyon ve kamyonetler de park yaptığından evin içerisi gündüz gözü camın önü kapatıldığından zifiri karanlığa dönmektedir.
Engelli vatandaşımız bu konuya bir çözüm bulmak için resmi bir dilekçe ile Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Daire Başkanlığı Trafik Hizmetleri Şube Müdürlüğüne başvuru yaparak hâlihazırda plastik dubalarla çevrili kısma bir “Engelli Park Yeridir, Lütfen Park Yapmayınız” tabelası yazılmasını talep ediyor.
İlgili birim, yerin tespitini yapmak üzere yol asfalt işçilerinden (Eğitimsiz) iki personeli kontrol için verilen adrese gönderiyor. İşçiler engelli vatandaşı dinlemeye bile gerek görmeden, daha doğrusu Türkçeyi bile doğru dürüst konuşamayan bu işçiler; “uygun değildir lo!” diyerek çekip gidiyor ve bir süre sonra da resmi yazıyla, “bahse konulu yerde park alanının olmaması(!) Sebebiyle Engelli Park Yeri yapılamayacağını” sarı zarf içerisinde resmi bir yazı ile tebliğ ediyorlar.
Yukarıda özetlediğimiz bu olay ne yazık ki ilimizde gerçekleşiyor.
Anayasada yazan “pozitif ayrımcılık ilkesini" bırakın vasat ülkelerde bile böyle bir durumla karşılaşmak mümkün değildir.
Belediyelerin görevi vatandaşı mağdur etmek olmamalı. Belediyeler vatandaşların işlerini kolaylaştırmak ve HİZMET için varlardır.
Hâlihazırda bu sokak zaten “umumi park yeri" gibi kullanılmakta… Ayrıca da sokak zaten Battalgazi Belediyesinin hizmet bölgesinde…
Şunu deselerdi belki anlaşılabilir; “bahse konu yer hizmet bölgesinde olmamakla birlikte dilekçeniz ilgili yerel belediyeye havale edilmiştir” denilse eyvallah diyeceğiz.
Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde vatandaşlar “asli belediyecilik” hizmetlerini geçtik böyle sudan sebeplerle mağdur ediliyorsa burada “iyi niyet" değil başka kuşkular akla gelmektedir.
Yıllardır bu konularda dilimiz döndüğü ölçüde kalem oynatıyoruz ve aksak ve eksik yönleri kamuoyunun bilgisine sunmaya gayret ediyoruz. Bendenizin Malatya’nın trafik ve otopark sorunlarını defaten yazdım. Maalesef bu konuda on altı yıldır herhangi bir belediye başkanının buna merkez ilçelerde dâhil maalesef şahit olamadım.
Belediyelerin tek yaptığı “yasaya aykırı olmasına rağmen” ana arterlere kumbara koyarak vatandaşa park çilesi yaşatıp birilerini zengin etmek...
Son yıllarda hükümetin engelli vatandaşlara yönelik hayata geçirdiği yasaları bile uygulamaya yanaşmayan bir belediyecilik anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu durumu Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önemsediğini biliyoruz ne var ki yerel yönetimler ve liyakatsiz yöneticiler eliyle Cumhurbaşkanımızın elinin zayıflatılmak istenildiği de gözümüzden kaçmıyor.
Çeşitli toplantılar vesilesiyle bu ve benzer durumları ilgililerin dikkatlerine sunduğumuzda ise hemen etiketlenerek “bardağın boş tarafını görmekle” itham ediliyor ve kötümser olduğumuza vurgu yapılıyor.
Sonuç arak değerli okurlar;
Bu kent iyi yönetilmiyor.
Adaletten sapma ve liyakatsizliğin hüküm sürdüğü belediyemizde biran önce etkili ve yetkili olduğu kadar işinin uzmanı personellerin görevleri ele alması lazım.
Tüm bu ve benzer olayların her gün yaşandığını dikkatlerinize ve kamuoyunun engin vicdanlarına bırakıyorum. Takdir sizlerin...
Not: Yazıda Ulaşım İşleri Daire Başkanlığından bahsedilmekle birlikte Sayın Daire Başkanımız M. Zeki SOYAK beyefendinin bu konuda bilgi ve dâhili olmadığını düşünüyorum. Kendisinin bu konulardaki hassasiyetini biliyoruz ve Sayın daire Başkanımızın bu konuyu ivedilikle sonuçlandırılması için talimat verdiğini ve ivedilikle çözüme kavuşturulacağı bilgisini de sizlere bu vesileyle belirtmiş olayım… Kendilerine bu hassasiyeti dolayısıyla da ayrıca teşekkür ediyoruz…
 

3 Ekim 2018 Çarşamba

GÜRKAN FAKTÖRÜ…

 Malatya siyasi kulislerinde ve medya duayenleri arasında dolaşan bir kulis bilgisini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde adaylık düşünen bazı isimler şimdiden “”lobi” faaliyetlerine girişmiş durumdalar. Bunlardan bazıları “sessiz ve derinden” adeta “saman altında su yürütür gibi” nabız yoklamaları ve bazı önde gelen STK ve “kanaat önderleri” ile gizli kapılar ardında “istişare” yaparken bazıları da doğrudan doğruya kendi isimlerini deklare etmeye başlamış durumdalar.
Bu isimlerden birkaçını sosyal medya üzerinden küçük floodlarla sizlerle paylaştım. Bir kısım ilçelerinde olası adaylarını yine aynı şekilde önceden sayfa takipçilerimle paylaştım.
Sözü uzatmadan kulislerde konuşulan Büyükşehir Belediye Başkanı olası adayları ve ortaya atılan iddialara bakalım. Geçtiğimiz aylarda Battalgazi Belediyesini ziyaret ederek Sayın Başkan Selahattin Gürkan’la kısa bir sohbetimiz oldu. O günlerde Gürkan’ın MHP Büyükşehir Adayı olacağı dedikoduları kulağımıza gelmişti. Ben bu konuyu sorup sormama konusunda tereddüt yaşadım ve hatta basın Müdürü İsmail beye de düşüncemi açtım. Daha sonra “”erken” olacağı ve “şık” durmayacağını düşünerek bu düşüncemi Gürkan’a sormadan ziyareti tamamladım. O günlerde henüz MHP ile bir ittifak konuşulmadığını da hatırlatmış olayım.
Aradan geçen zaman içerisinde MHP ile ittifak senaryoları gündeme geldi. Bu seferde kulisler önceki iddiaların aksine başka bir senaryodan söz etmeye başladı. Senaryo şu;
Büyükşehir belediyesi için Gürkan aday gösterilmez (MHP’den veya Ak Partiden) ve Ak partinin adayı olarak mevcut başkan Hacı Uğur Polat’ın adaylığı kesinleşirse Gürkan’ın “Bağımsız aday” olarak Büyükşehir Belediyesini “alabileceği” söyleniyor. Böyle bir durumda Gürkan’ın MHP seçmeninin yanı sıra CHP ve diğer partilerin de desteğini alacağı düşünülüyor.
Hatta görüştüğüm bazı kaynaklar CHP ileri gelenleri ile bu anlamda “gayri resmi”” bir dizi görüşmenin gerçekleştiği yönünde. Kısaca bu formüle CHP kanadı da sıcak bakıyor denilmekte.
Sözün burasında “neden böyle bir gizli ittifaka gerek duyuluyor, büyükşehir Belediyesinin hizmetleri yeterli bulunmuyor mu veya başkan Polat Başarısız mı?” dediğimizde aldığımız yanıt kısaca şu şekilde;
“Hayır, aksine büyükşehir hem merkezde hem de kırsalda çok büyük hizmetler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ancak, mesele sadece hizmet değil “Malatya elden gidiyor”, her kesime eşit mesafe gösterilmiyor. Ak Partiye oy veren seçmenler arasında bile ayrımcılık yapılıyor. Bazı dernekler (burada Meşale kastediliyor) belediyeyi tahakkümü altına almış ve gizli açık büyük bir kadrolaşma içerisindeler. Ayrıca Gürkan, daha kapsayıcı ve her kesimi kucaklayan bir yaklaşıma sahip… Alevi’siyle, Sünni’siyle el ele verip bu seçimde bunu önleyemezsek gerçekten “Malatya elden çıkar” ve ayrışmalar daha da hızlanır. Bu durumda kaybedilen sadece belediye olmaz Malatya’yı da kaybederiz” görüşünü dile getiriyorlar.
Tekrar hatırlatmış olayım yukarıdaki iddia başkan Polat’ın aday gösterilmesi halinde geçerli. Başka bir aday belirlenirse o zaman durum yeniden değerlendirilecek.
Yukarıda kısaca değindiğimiz iddialar ciddi anlamda üzerine düşünülmesi gereken bazı tespitler içeriyor. Vatandaş “hizmetten memnun” olduğu halde kendisini “dışlanmış” görüyorsa burada bir sorun vardır. İlimizi yönetenler bu iddiaları boşa çıkaracak hamleler yaparak vatandaş arasında ayrımcılık şeklinde anlaşılacak uygulamalardan şiddetle kaçınmalıdır. Eşit, adil ve liyakati önceleyen bir yönetim anlayışını tez elden tesis etmeliyiz.
Vatandaşla görüşmelerimiz neticesinde vekillere yönelik güvenlerinin olmadığını gözlemledik ancak bu başka bir yazı konusu olur. Başka bir yazı konusu da ilçe adaylarının kim veya kimler olmağı hususu ki bu konuda da ileride ayrı başlık açmaya çalışacağım.
Yaklaşan seçimlerin şimdiden ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum…