1 Kasım 2018 Perşembe

Böylesini Erdoğan Bile Akıl Edemedi(!)

 Soru şu; Bir belediye neden canlı yayın aracına ihtiyaç duyar?

Kıymetli okurlar,
Hepinizin malumu olduğu üzere günümüzde kitle iletişim araçları inanılmaz bir evim geçirdi. Geçmişte bu terimi konuştuğumuzda başta TV, Radyo ve günlük gazeteler akla gelirdi. Oysa bugün bu terimi birçoğumuz kullanmıyoruz bile. Bugün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de medya denilince aklımıza sadece bir sektör olarak basın ve yayın kuruluşları gelmiyor. Bunun yerine çeşitli haber kaynakları var. Örneğin, çeşitli haber siteleri ve bu sitelerin web tv dediğimiz video haber uygulaması mevcut. Bir diğeri sosyal medya dediğimiz başta twetter ve facebook olmak üzere anlık bilgi paylaşımı olan mecralar var.
Geçmişte siyasi gündemi Radyo, TV ve gazeteler belirlerken bugün gündem sosyal medya üzerinden şekilleniyor. Sosyal medya anlık haber akışını bir başka yöne çevirerek “etkileşimli haber” formatına dönüştürüyor. Dolayısıyla da okurlar haber hakkında ki duygu ve düşüncelerini de haber altına ekledikleri yorumlarla zenginleştirerek bir bakıma söz konusu habere etki ediyor veya katkı sunuyor.
Günlük yaşamımızın vazgeçilmezi olan “akıllı telefonlar” bugün hemen hepimizin elinde. Haliyle de okuyucu doğrudan ve aracısız olarak haber kaynağına ulaştığı gibi bazen kendisi de doğrudan haber sağlıyor veya kısaca paylaşımlarla yaptığı yorumlarla gündeme tesir ediyor. Sosyal medya aracılığı ile servis edilen haber veya bilgi kaynağı suya atılan taş misali dalga dalga büyüyerek kitleler arasında yayılıyor. Tüm sosyal medya sitelerinden elinizdeki telefonlar aracılığı ile canlı yayın yapmanız mümkün. Bunun için milyon dolarlar harcamanıza ve ekip ve altyapı kurmanıza da gerek yok…
Kısaca durum böyle iken yine de klasik usulde yayın yapan TV, Radyo ve günlük gazeteler varlıklarını devam ettiriyorlar veya da yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu kuruluşlar her geçen küçülerek ya doğrudan doğruya birkaç personelle internet haberciliği yapmaya çalışıyor veyahut ta basın ilan kurumu desteği ile güç bela çalışanlarının maaşlarını ancak çıkarabiliyorlar.
Bu açıklamalar ışığında yerele yani içinde yaşadığımız kente bakacak olursak bugün hatırı sayılır bir internet yayını olduğunu görüyoruz. Diğer yandan uydu üzerinden yayın yapan TV’lerimiz ve bolca da yerel ve ulusal formatta radyolarımız mevcut. Yazılı basın olarak beş kadar da günlük yayın yapan gazetelerimiz var. (Gazetelerin tiraj sayısı ve sayfa sayısını söylemeğe lüzum yok. Neredeyse broşür haline geldi maalesef)
Yine yerelde çeşitli ulusal TV ve gazetelerin temsilciliği var. Bunun yanında ulusal haber ajanslarımız mevcut.
Kısaca şehrin yükünü çekecek ve tüm kurum ve kuruluşların haber, basın duyurusu ve etkinliklerini kamuoyuna duyuracak hatırı sayılı çoğunlukta yayın mecrası var.
Bu geniş açıklamanın arkasından asıl konumuza dönecek olursak yukarıda soruyu tekrar sorarak başlayalım.
Bir belediye canlı yayın aracı kiralamaya neden gerek duyar?
Belediyemiz yerel bi,r TV kanalımızın canlı yayın aracını kiralamış ve üzerine belediyenin bilinen sloganını giydirmiş bir halde belediyenin tüm etkinliğinde yerini alıyor. Üzerinde koca koca çanak antenlerle baktığınızda sanırsınız ki kıtalararası canlı yayın yapıyor.
Sanırsınız ki ulusal bir TV kanalı açmış görüntüyü stüdyoya iletiyor.
Sanırsınız ki ülkenin geleceğinin temelleri Malatya’dan atılmışta bunu övünç meselesi yapıp dünyaya duyuruyor.
Sanırsınız ki hiçbir belediyenin yapamadığı veya yapmaya gücü yetmeyen bir proje hayata geçirmiş de bunu uydudan tüm dünyaya sunuyor…
Hayır! Böyle olsa iyi... Sadece facebook ve twetter’dan canlı yayın yapmak için bu araç kullanılıyor.
Allah aşkına, yukarıda sosyal medyadan canlı yayın yapmak için bir tane evet sadece bir tane akıllı telefon yetiyor. Peki, öyleyse bu araç neyin nesi?
Bu araç TV yayını için kullanılan bir araç. Herhangi bir etkinliği doğrudan yayın kuruluşuna ulaştırması için uydudan görüntü ve ses gönderen bir sistem. Yapılış ve kullanım amacı bu alt yapıya sahip yayın kuruluşuna ses veya görüntü taşımak.
Hâlihazırda belediyenin tüm etkinliğini hem yerel siteler ve hem de klasik basın yayın kuruluşları okuyucuya servis ediyor. Ayrıca ajanslarda daha geniş kesime ulaşması için tüm ulusal yayın kuruluşlarına bu bültenleri geçiyor.
Şehrin dört bir yanına koyduğunuz dev ekranlar billboardlar aracılığı ile hemen her duyurunuzu kolaylıkla kamuoyuna aktarıyorsunuz. Hemen her afişin altında büyükşehir vurgusu yerine belediye başkanın adı kocaman puntolarla işleniyor. (Ne garip, belediye işçileri bir yeri kazıyor ve hemen yanına “büyükşehir çalışıyor ve başkanın ismi” çukurun başına monte ediliyor. Şaka gibi)
Ülkemiz ekonomik bir darboğazdan geçiyor ve Sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta tasarruf vurgusu yaparken belediyenin asli ve ivedi işleri beklerken binlerce lirfa harcanarak böyle bir uygulama yapmaya neden gerek duyuldu.
Belediyede üç kişi ile yapılabilecek basın yayın ve halkla ilişkiler bölümüne onlarca kişiyi doldurmak neyin telaşı? ( bu birimde istihdam edilmeyen yerel gazeteci kalmadı) Sahi burada bu kadar iş yükü var mı merak ediyorum.
Ben bu uygulamanın Türkiye’de bir ilk olduğuna kalıbımı basarım. (Hiç değilse bu şekilde bir birinciliğimiz oldu)
Türkiye’nin metropol şehirlerinde böyle ir uygulama yok. Dahası hiçbir parti lideri ve hatta Sayın Erdoğan bile bunu düşünememiştir.
İlk defa bir belediye başkanımız bu sayede Erdoğan’ın bile ilerisinde bir vizyona sahip olduğunu(!) bize kanıtlamış oldu.
Tebrik ediyoruz!
(Sakın bana dolu bardak boş bardak misalini getirmeyin. Bardakta su yok azizim! Bu gidişle suyu geçtik ortada bardak ta kalmayacak… )
Not: Star Gazetesi yazarları Malatya’ya gelmişlerdi. Toplantıda Malatya dışında her şey konuşuldu. Bu mevzuya hiç girmedim. Belki ayrı bir yazı konusu olur.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder