9 Kasım 2017 Perşembe

Sinemacılar para kazansın diye festival yapılıyor

7. Malatya Uluslararası Film Festivali Bugün başlıyor. Başladığı günden beri amacı doğrultusunda gerçekleşmeyen festival bu yılda ne yazık ki istenildiği gibi bir çizgiye oturamadı ve böyle olunca da amatörlükten yine çıkamadı. Başladığı günden bu yana çok önemsediğim ve şehrimize bir “değer katacağını” düşündüğüm festival bir türlü profesyonel bir şekilde yapılarak benzer festivaller arasına giremedi. Oysa bu işi yapabilmek için dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz. Adana, Antalya gibi artık “marka” olmuş festivallere gidip bakıldığında Malatya’da nelerin yapılamadığı çok bariz bir şekilde görülecektir. Öncelikle bu festivalin Malatya ayağı yok. Yok, çünkü Malatyalı onlarca sinemacı, yapımcı, yönetmen ve dahi sanatıyla dünyanın tanıdığı tek bir isim bile festivalde yok. Malatyalı sanatçıların göz ardı edildiği “dışlandığı” bir festival ancak Yeşilçam Figüranlarıyla kapatılmaya çalışılıyor. Ne garip! Geçmişte “Malatya Fuarı” yapılırdı. Kayısının henüz dalında iken yapılan bu fuarı aylar öncesinden iple çekerdik. Bu fuarı “birileri veya bilinmez bir el” sözde “ülkenin içinde bulunduğu koşulu ve şehitlerimizi” gerekçe göstererek temelli kapattılar. Kapanmasını ne kamuoyu ne de basınımızın duayen şahsiyetleri ve kentin ileri gelenleri sor/a/madı ve unutulup gitti. Oysa Malatya Fuarının kapsamının genişletilip içerisine Uluslararsı Film Festivalini de alarak bir dünya fuarı olabilirdi. Yapmadılar, yapılmadı veya yapılamadı. Bana kalırsa geç kalınmış sayılamaz ve yeniden düşünüle bilinir. Her şeye rağmen bugün 7.sini düzenliyoruz. Bariz bir ilerleme sağlana bilirdi. Fuara halkımız da dâhil edile bilirdi. Buda olmadı, olamadı. Örneğin üstü açık otobüslerimizle şehrimize gelen sinema dünyasının ünlülerine şehir turu attırılıp kortej geçişleri yapılabilirdi. Örneğin benzer festivallerde olduğu gibi festival filmleri halka açık salonlarda jüri ve denetleme kurulu ve sinema sanatçılarının söyleşileri eşliğinde gösterimler yapılabilirdi ve yapılmalıydı. İlimiz Kültür Müdürlüğünün 650 kişilik salonu toplu gösterim için neden düşünülmedi? Sabancı Kültür Merkezindeki Devlet Tiyatrosu sahnemiz yaklaşık üç yüz kişilik, bu salon neden kullanılmadı? Engelli vatandaşların erişimleri göz önünde bulundurulup onlar için festivalde yarışan filmler neden uygun bir salona alınmadı? Kongre Kültür Merkezinde her gün üç seans veya dört seans gösterim yapılabilirdi. Örneğin okullarımızdaki öğrencilerimiz taşımalı bir şekilde getirtilip izlettirile bilirdi. Örneğin kırsal içle ve köylerimizden öğrenciler festival süresince buralara taşına bilirdi. Buda yapılmadı, yapılamadı. Festival filmleri ilimiz Yeşil Sinema ve AVM içindeki birkaç salona endeksli. Avşar Sinemaları engelli erişimine uygun değil. Keza Yeşil Sinema da öyle... Sadece giriş katta sahne önüne iki engelli girebilir ve oda ancak kafasını kaldırabilirse perdeyi görebilir. Başka bir husus siz iki milyon bütçe ayırmışsınız ancak vatandaşa bilet satıyorsunuz. Buradaki amaç festival yapmak mı yoksa birkaç sinemacıyı zengin etmek mi? Kamunun bütçesi ile yaptığınız bir festivalde kamu yok, neden? Diyelim ortaya koyduğunuz bütçe ile ancak konaklama, ulaşım ve ödüller için para ayırdınız. Sponsor TV ve medyaya ne kadar para harcandığını kamuoyu ile neden paylaşmıyorsunuz? Ulusal bazı ajanslarla ve medya ile sponsorluk anlaşmaları yaptınız. Billboard, afiş, radyo ve TV reklamlarınıza binlerce lira harcadınız. Bu bütçeden yerel medyaya neden pay aktarmadınız. Yıl boyu sizlerin haberini yapan ve belediye ve tüm kamunun haberlerini hiçbir ücret beklemeksizin yayınlayan internet medyası ve yerel dergi ve gazeteleri hiç değilse neden medya sponsorluğu ile taltif etmediniz. Medya sponsorları listesinde neden medya meslek örgütleri yok. Mesela gazeteciler Cemiyeti, Gazeteci ve Televizyoncular Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti, Gazeteciler Derneği, İnternet Habercileri Cemiyeti Derneği, BİMYAD, Anadolu Basın Birliği ve diğer mesleki dernekler neden yoklar. Ve neden festivale davetli bile değiller? Burada da görülen o ki amaç festival yapmak filan değil. Amaç birilerine “kaynak aktarmak” ulufe dağıtmak… Kültürmüş, sanatmış, şehrin tanıtımıymış umurunuzda bile değil. Yanılıyor muyum? Zamanında dedik ki memurlarımızı tenzih ederek “bu iş memur zihniyeti ile olmaz. Amir memur ilişkisi ile festival yapılmaz, valilik bu işi profesyonel ellere teslim etmeli veya da bir vakıf kurulup bağımsız bir şekilde yapılmalı” derken boşuna demiyorduk. Birilerinin egoları tatmin olsun, Birileri gelen sanatçılarla selfie çeksin, Bir diğer “basın müdürleri” gelen konukları babası evine, ninesi evine götürüp el öptürsün… Sen, ben, bizim oğlan ve ahbap çavuş bir olalım ve ortada toplananları üleşelim. Öyle mi? O halde yapmayın kardeşim. Adaletten, Hakkaniyetten ayrılacaksanız. İşinizi doğru dürüst yapmayacaksanız veya yapamayacaksanız bırakın. Bırakın da bir bilen yapsın, bilenler yapsın. Festival sizin neyinize… Not: Belediye bütçesinden eş dosta dağıtılan film biletleri mevzuna hiç girmedim. Vatandaş parasıyla film izleyecekse festival niye yapılıyor. Sinemanın yolunu vatandaş bilmiyor mu? Festival haftası mı sadece film izlene biliyor. Pek ala gider sinemada veya internette olmadı alır CD’mizi evimizde izleriz. İki milyon lira paramızı cebimizden aldığınız yetmiyor birde film festivali için mi sinemaya para verelim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder