14 Temmuz 2017 Cuma

İDAM ÇÖZÜM MÜ?

Dünyanın hiçbir yerinde "Hukuk geriye işlemez" Genel bir Hukuk Kaidesidir bu. Az buçuk hukuktan anlayan hemen herkes bunu bilir. Bilirler bilmesine lakin nedense en baba hukukçular bile yüksek sesle "idam geri gelsin" diyerek adeta tribünlere oynamaktadırlar. Türkiye şartlarında "vasat" bir siyasetçiyseniz şunu bilirsiniz; En baba oy getirisi olan; 1. "Din Tüccarlığı" Bunu hemen her lafının arkasına "Allah, Muhammed s.a.v" gibi dini jargonu bolca kullanarak yaparlar. Beynamaz-lığını örtmek için her güne özel bol mübarekli mesajlar yayımlarlar. Bunlar için cuma günleri bulunmaz bir fırsattıt. Daha perşembe gecesinden başlar "cuma geceniz mübarek olsun" demeye ertesi güne kadar günü kurtarırlar. Bu zerzevat takımını ne cuma namazında ne vakit namaında göremezsiniz. Sadece sosyal medya hesaplarından "üfürürler"... Sanırsınız ki alemin en has müctehidi, fetva makamı, ordinaryüs feylezof(!)... Bilgi dağarcığı "namaz hocası" mertebesinde olduğuna aldırmaksızın oradan buradan aşırdığı "aforizma" türü söylemleri kaynak bile belirtme gereği duymadan kendi işkembesinden sallıyor gibi yazıp paylaşırlar. Bu zerzevatları eleştirince de başlarlar "yavuz hırsız misali" bağırıp çağırmaya ve dahi karşısındakini "din düşmanı, kefere" gösterme gayretkeşliğine soyunup kendisi gibi birkaç çapsızı da arkasına alarak neredeyse seni suçlu çıkarır ve sabun köpüğü gibi üste çıkarlar. 2. Hamaset. Bu da bir diğer kolay yoldur. Tribünlerin "gazını alacak" vatan, millet Sakarya minvalinde nutuklar çekip en baba "Milliyetçi, vatansever" pozuna bürünürler. Bu zerzevat takımı da diğerleri gibidir, eleştiri kaldırmaz. Hayır o iş öyle değil demeye gör. Hemen seni vatan haini olmakla başlayıp bilcümle ne kadar "şer güç" ve terörist ismi varsa seni onlarla yaftalama yoluna giderler. Senin milliyetçilik uğruna bedeller ödediğin gün bunlar analarının etekleri altında beş taş oynadıklarını hatırlamaz ama bıyık ve sakalla milliyetçi jargonlarla vatanseverliği kimseye bırakmaz sana da "Bulgar veya Selanik göçmeni" gözüyle bakarlar. Kendi dedelerinin kahramanlıklarını gözümüze sokarlar ve sanki senin deden kahvede okeye dönüyormuş muamelesi görürsün. Oysa araştırsan geçmişinde bırakın kahraman dedeyi ne kadar at hırsızı asker kaçağından geçilmediğini görürsünüz... 3. Hukuk Son günlerde "idam tartışmaları" üzerinden bolca polemik yapılıyor. Başta da söylediğim gibi hukuk'un genel kaidesi icabı hiçbir yeni kanunun geriye işletilmesi söz konusu bile değildir. Bu şu demektir; Diyelim ki idam cezasını meclis ele aldı ve yasalaştı. Bu yaşa şimdiki FETÖ davalarında işletilemez. PKK,DHKP-C ve IŞID başta olmak üzere kararı kesinleşmiş hükümlüleri bağlamaz. Bundan sonrası kalkışma benzeri ve bilcümle terör örgütlerinin yasanın çıktığı günden itibaren işledikleri suçlar için geçerli olur. AB kriterleri ve tüm uluslararası anlaşmalar idamın işletilmesini önlemektedir. Türkiye neresinden bakarsanız "demokratik" bir ülkedir ve bana ne AB'den bana ne uluslararası hukuk'tan diyemezsiniz. Ben yaptım oldu demek dünyaya kapılarını kapatmak anlamına gelir. O zaman ne NATO'da kala bilirsiniz ne de diğer "modern" dünya ile entegre olabilirsiniz. Üçüncü dünya ülkelerinin de gerisinde ancak bir "Muz Cumhuriyeti" olur ki Allah korusun bu günlerimizi mumla arar hale geliriz. Sözün özü hamaseti bir kenara bırakıp akılcılığı esas alan serinkanlı bir tutumla meseleye sağlıklı bir zeminde tartışmalıyız. Bu işin sadece cezai kısmını ele alıp sosyal, siyasal ve psikolojik etkileri iyi düşünülmelidir. Not: Yazdıklarımı aklıyla değil "kıçıyla" okuyup anlayanların saldırıları umurumda değil. Doğru bildiklerimi Allah için söylemezsem "dilsiz şeytan" hükmüne düşerim. Şeytandan da Allah'a sığınırım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder