2 Aralık 2012 Pazar

3. Aralık Dünya Engelliler Gününü Kutlamıyorum

Çoktan beridir yazı yazmak ve yazmamak arasında gidip geliyorum. Daha doğrusu yazmak istemiyorum(dum). Bıkkınlık geldi, usandım ve utandım, pes ettim anlayacağınız.

Yazıyoruz, çiziyoruz, dilimizin döndüğü kadar bir şeyleri düzeltme adına çırpınıyoruz ama nafile.  Ben ve ya bizler yazdığımızla kalıyoruz, sizler okuduğunuzla. Daha ötesi yok, anladım ki benimki beyhude bir çırpınış. Bu aşamadan sonra bu sayfalarda güncelle alakalı yazılara yer vermeyeceğim. Bir süre dinlenmeye çekiliyorum, bu arada Şiirkolik, Edebiyat Defteri gibi sitelerde “etliye, sütlüye karışmadan” yarım kalan öykülerimi bitirip paylaşacağım…
Bu girizgâhtan sonra şimdi bu karara neden vardığım hakkında son bir şeyler karalamama müsaade edin lütfen.
Bu sayfaları takip edenlerinizin malumu olduğu üzere Engellilerle ilgili çeşitli vesilelerle birçok yazı yazdım. Malatya’da Engelli olarak yaşamanın zorluklarını, kaldırımlar ve kurumların erişim problemlerini dile getirdim. Bir türlü istenilen standartlarda yapılamayan yolları ve yapılan kaldırımların durumlarını resimleriyle videolarıyla sizlerle paylaştım.
Her yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla hemen her siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler çeşitli yaldızlı, süslü demeçler yayınlayarak sözüm ona güya Engellilerin yanında olduklarını ve onların sorunlarını bildiklerini ve bu konuda çırpınışlar içinde olduklarını dile getirme yarışında olurlar.
Engelliler Gününe özel tiyatro gösterimi, konser ve bir dizi panel konferans ve sunumla görevlerini yaptıklarını sanarak senenin geriye kalan günlerinde Engellileri ve Engelliler hakkındaki vaatlerini unutur bir köşeye çekilirler. Onlar söyledikleriyle, vaatleriyle kalır bizler dinlediklerimizle. Kısaca değişen bir şey olmaz.
1992 yılında Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla 3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü olarak ilan edilmiş. 2005 Yılında Özürlüler yasası yürürlüğe girmiş. Daha sonra ülkemiz 2007’de imzaladığı “Engelli Hakları Sözleşmesi”nin gereği olarak bazı iyileştirmeleri hayata geçirmek üzere çalışma başlatmış.  Bu tarihlerde Ülkemizde iktidarda olan hükümet bir yasa çıkarak Engelliler için bir dizi standartlar belirleyerek Erişimle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının uyması gerekenleri bir genelge ile duyurmuş. Bu genelgenin hayata geçmesi için de bir takvim belirlenmiş. Kısa, orta ve uzun vadede bu sorunların giderilmesi gerektiğini bu zamana kadar da kurum ve kuruluşların eksikliklerini tamamlamasını istemiş. Gel görkü iktidar partisinin çıkardığı genelgeye kurum ve kuruluşların sahip çıkmadığı gibi kendi partisinin belediyeleri de işi savsakladığından olsa gerek süreyi 2013 Yılına erteleyerek zaman kazanma yoluna gitmiştir. Öyle görülüyor ki bu süre sona erdiğinde de değişen bir şey olmayacak.
Bakanlık çevre düzenlemesi ve ulaşılabilirlik eylem planları için belirlediği standartları konunun muhataplarına ulaştırmak için ulasilabilirturkiye.gov.tr adresini hizmete sokmuş burada ilgili broşürleri paylaşmıştır.
Bakanlığın sitesinde; “Toplumsal Bilinçlendirme ekseninin önceliklerinden biri olan “Teknik Elemanların Ulaşılabilirlik Konusunda Bilinçlendirilmesi ve Bilgilendirilmesi” başlığı altında T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından “Ulaşılabilirlik” konulu broşür çalışması yapılmıştır. Broşürler, Ulaşılabilir Türkiye sloganı ile 3 farklı başlıkta (Planlama Ölçütleri, Açık Alanlar ve Binalar)  oluşturulmuştur.
Genel olarak, herkesin mekândan eşit ve bağımsız faydalanma hakkına sahip olduğuna ve ulaşılabilirliğin yaşamın tüm alanlarındaki hak ve hizmetlere ulaşabilmek ve bunlardan yararlanabilmek olduğuna dikkat çeken broşürler; özelde ilgili meslek gruplarına temel bilgiler sağlamak amacı ile hazırlanmıştır.” Denilmektedir.
Broşürlerin linkleri:
Özürlülük ve engellilik tanımlarını ve kentsel ölçekte engelsiz fiziksel çevre tasarımında dikkate alınması gereken kuralları içermektedir.
Yaya geçitleri, kaldırımlar, otoparklar, rampalar, merdivenler, oyun alanları ve sokak mobilyaları başlıkları altında herkes için engelsiz tasarım ilkesini incelemiştir.
Herkese uygun binaların genel özelliklerini belirtmiştir.
Şimdi yukarıda sizlerle ayrıntılı olarak paylaştığım genelge ve erişim planlarını hangi kurum ve kuruluş indirip şöyle bir göz attı. Hangi kurum bu broşürleri önüne alarak eksiklikleri bu broşürlere göre giderme yoluna gitti söyler misiniz?
Kamu kurum ve kuruluşları bile bu düzenleme ve standartlara uymuyorsa, genelgeyi talimatı hiçe sayıyorsa, halka örnek olması gereken kurumlar bunları ciddiye almıyorsa vatandaştan bu düzenlemeleri yerine getirmesini nasıl beklersiniz.
*
Belediyemiz hemen her fırsatta üstüne basa, basa Engellilere sahip çıktığını, otobüslerin %50’den fazlasının Engellilerin erişimine uygun olduğunu, şu kadar kaldırım düzenlemesi bu kadar engelliye yemek sair yardım yaptığını anlata dursun yapılanların bizlerin yanında hiçbir hükmü olmadığı gerçeğini değiştirmez.
Defalarca bu konuları hatırlattık. Yapılan kaldırımların Engellilerin erişimini kolaylaştırmadığını aksine yeni bir engel çıkardığını söyledik. Mevcut düzenlemelerin yetersiz ve hesapsız yapıldığını izah etmeye çalıştık. Oluklu kaldırımlarda hemen her gün kaza tehlikesi atlattığımızı ve akülü araçlarımızı bozduğunu söyledik. Engellerin işlerine gidip gelirken kaldırım yerine yolları kullandığının altını çizdik. Anlatamadık, görmediler, inanmadılar. Yaptığımız düzenlemeler sizlerin kullanımına uygun diyerek bizlerle alay ettiler….
*
Geçtiğimiz günlerde 3. Malatya Film Festivali açılışı ve ödül törenleri vardı.  Kültür merkezine girmek için arka sokaktan otopark girişinden tehlike atlatarak gidiyorduk. Çok şükür iyi kötü bir rampa yapmayı akıl edebildiler. Yarım saatlik bir çalışma ile yapılan bir işi bu zamana kadar yapmak kimsenin aklına gelmemişti.
Sinemaların hiç birisinde (Sadece Yeşil Sinemada bir salon hariç) ne yazık ki engellilerin kullanacağı salon yok. Festivalde filmler sahnelendi bizler afişlerine bakmakla yetindik.
Tiyatro salonu da ne yazık ki öyle… Sabancı Kültür Merkezinde sahnenin önünde izleyenlerin önünü kapayacak şekilde veya sıralara geçilen merdivenlerin önünde insanların yolunu kapayarak ve boynumuz tutularak izlemek durumunda kaldığımızdan çoğu zaman tiyatro hayalimizi de ertelemek zorunda kalıyoruz.
Şehir merkezinde engellilerin kullana bileceği bir tuvalet ne yazık ki yoktur. Yerin altına beş on merdivenle ya da yerin üstüne üç beş merdivenle çıkılacak şekilde düşünüldüğünden Engelliler mağdur oluyorlar.
Kamu kurum ve kuruluşlarının engelliler için tuvalet ve lavaboları mevcut değil. Kamuda çalışan Engelli memurlar asansörleri kullanamıyorlar. Her zaman birilerini bekleyerek yardım almak durumundalar. Asansör düğmelerinin yukarıda bulunmasını sanki Allah’ın emri gibi özellikle mi yapılıyor bilemiyorum.
Üniversitemizin, Kent Konseyi Engelliler Merkezinin ve sair diğer kurumların 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla engelli ve Engelli sorunlarına dikkat çekmek ve erişimin kolaylaştırılması yönünde toplum bilinci oluşturmak için ne tür bir etkinlik yaptığını şu ana kadar duymadım. Varsa bir etkinlik projeleri günler öncesinden duyurusunu yaprak halkın katılımı sağlanamaz mıydı?
Güne özel tek etkinlik yarın Engelliler için tertiplenmiş konser programı. Bu konuda da duyuru valilik bülteniyle yerel basına ulaştırılmadı ne yazık ki.
Engelliler Gününü kişisel olarak protesto ediyorum
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Engellilerin kendi aralarında yaşadığı sorunları tek tipçi, toptancı değil her birini kendi içinde çözecek şekilde yeniden düzenliyoruz. 2023 vizyonun da dünyanın 10 ekonomisi olacaksak bütün engelli kardeşlerimizin kapasitesini sistemin içine koymamız gerekir.” Diyor.
Yukarıda da anlattığım gibi bu ve buna benzer demeçleri hafta boyu dinlemeye devam edeceğiz. Malatya özelinde siyasi parti temsilcileri ve Milletvekillerinin değerlendirmelerini sizler bu sayfalarda okuyacaksınız ancak ben kişisel olarak 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliklerine katılmayarak kişisel olarak protesto edeceğim.
Neden mi? İşte bu sebeplerden dolayı:
Engellileri toplum gözünde “görsel bir obje” olarak görmeye devam ettiğiniz müddetçe,
Toplumda Engellilerin “eşit yaşama hakkı” önlerine konulan engellerle elerlinden alındığı,
Engellilerin Eğitim haklarının yeterince sağlanmadığı ve bu konuda ilimizde her hangi bir çalışma içerisinde olunmaması,
İlköğretim, ortaöğretim ve Üniversite de okuyan, okumak isteyen Engelliler için sınıfların ve servislerin olmaması ve yetersizliği,
Okul, Hastane, İşyeri, Banka, sinema ve sosyal hayatta günübirlik kullanılan alanların yetersiz ve engellilerin kullanımına uygun olmadığı,
Kamu kurum ve kuruluşlarının bu düzenlemeler için çalışma içerisinde olmadıkları gibi adeta “kör, sağır ve dilsiz” oldukları,
Mülki idarenin kayıtsızlığı ve yeterince bu konulara sahip çıkmaması ve yerel yönetimlerin “neme lazımcı” yaklaşımları,
Siyasi parti temsilcisi ve Milletvekillerinin duyarsızlığı ve ilgisizliği, bununla beraber tutarsızlığı verdikleri sözlerin vaatten öteye geçmediği,
Sivil toplum kuruluşlarının objektifler önünde gurur kırıcı, incitici ve itici bir şekilde adeta şov yapar gibi, lütfedip bir akülü sandalye bağışlamasıyla görev yaptıklarını sandıkları,
Toplusal bilincimizi değiştiremediğimiz ve hala günümüzde engellilere “Kör Ömer, Topal Ali, Sağır Ayşe, Şaşı Bakkal, Kambur Hasan” sıfatlarıyla aşağılamaya devam ettiğimiz için,
Engellilerin günlük hayatlarında kullandıkları ortez, protez ve bunların yanında yaşamlarını kolaylaştırıcı alet edevat ve cihazlardan ve dahi kullandıkları ilaçlardan katılım payları alınmaya devam edildiği için,
Engellilerin önüne onlarca ve sayısız örneklerle gösterilebilecek türlü, çeşitli engeller çıkarılmaya devam edildiği ve engellilerin önündeki engelleri kaldırma girişimlerinin yetersizliği ve onlarca çeşitli sebeplerden dolayı;
3 Aralık Dünya Engelliler Gününü bu toplumda hasbelkader engelli olarak yaşamaya çalışan Engelli bir birey olarak kutlamıyor ve protesto ediyorum…
*
Engellilerle ve güncelle alakalı bu son yazımda sizleri daha fazla meşgul etmek istemiyorum. Siyasi konuları dile getiremiyoruz. Yerleşik kalıpların dışına çıkarak yazmak istediklerimizi de  “özgürce” dile getirememenin sıkıntısı içerinde hemen her güne diyecek bir sözümüz olmasına rağmen yazamıyoruz.
Malatya Gerçek ve diğer sitelerimizden yazılarımı şimdiye kadar takip ederek okuyan dostlarıma sağlık, mutluluk ve esenlikler dileklerimle sevgiler saygılar.  Hakkınız helal edin efenim, Allah’a ısmarladık…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder