4 Ocak 2018 Perşembe

Seni Hiç Unutmayacağız Mahmut Hoca!

 Sinemayı seninle sevdik, seninle ağlayıp seninle güldük...

İçimizden biriydin,
Bazen Mahmut Hoca oldun
Bazen Yaşar Usta,
Kimi zaman Turşucu Kazım, kimi zaman İbiş olarak ekranda seni izlerken bazen gülme krizleri tutar bazen de gözyaşlarımızı tutamazdık...
Seninle ilk tanışmam sanırım 76/77 yıllarıydı. Henüz ortaokul bir veya ikinci yıllarım. Darende Heyiketeği Mahallesinde kerpiç bir evde rahmetli ninemin korumasında okumak üzere köyden “şehre” gelmiş tıfıl bir çocuktum.
Bir oda bir salondan müteşekkil önü bahçeli evimiz sanki Çamlıca sırtlarında bir konak veya ne bileyim boğazda bir yalı gibiydi bizim için. Zahiremiz, odunumuz köyden gelirdi. Bize düşense ninemin elleriyle yaptığı kahvaltıyı yiyip okula doğru yola koyulmaktı…
Akşamları ninemi ikna edip komşumuz ev sahibimiz “Cemo Aba”lara gidersek değmeyin keyfimize. Siyah beyaz televizyonların bile henüz her eve girmediği o yıllarda en büyük lüksümüzü televizyon izleyebilmek.
Henüz tiyatroyu okullarımızda oynadığımız müsamere günlerinin piyesi zannettiğimiz ve orta oyun filan nedir bilmediğimiz günlerdi.
İşte o yıllarda televizyonda “İbiş” karakteriyle görüp hayran olduğum sonrasında Yedi Kocalı Hürmüz’de izledikten sonra ancak adını öğrenebildiğim Münir Özkul…
Tiyatroda ve filmlerde sanki “rol yapmıyor” adeta o karakteri yaşıyor ve bize de yaşatıyordu. Hemen her rolünde bir diğerinden daha babacan, daha candan ve daha samimiydi. Kısacası tıpkı biz gibi, siz gibi, hepimiz gibi biriydi ve böylelikle de ailemizden biriydi.
Yine o yıllarda ilk sinemayla tanışmamız ve peşi peşine onlarca filmde severek izlediğimiz ve bazılarını ise defalarca, belki onlarca yüzlerce kez izlememize rağmen ilk günkü keyifle izlediğimiz ender sanatçıların en başında gelen isimdi o.
Sanıyorum bugün Türk Sineması varsa, Türk Tiyatrosu varsa bunun ilk müsebbipleri Münir Özkul ve daha onun gibi “birkaç” sinema emekçisidir.
Yıllardır yatağa mahkûm bir çileyi sonlandıran Merhum Sanatçı üstadımızı bugün hakka uğurladık. Şüphesiz ki arkasında sayfalar dolusu yazsak onu anlatmaya yetmezdi. Sadece sahneye aldığı veya rol aldığı oyunları ve filmlerini yazsak sayfalara sığar…
Hemen hepimizin izlediğimiz o unutulmaz Yeşilçam klasik filmlerinin ve Türk Sinemasının koca emektarı Münir Özkul’a Allah’tan rahmet diliyorum.
Nur içinde yat usta, seni hiç unutmayacağız…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder